İbnü’r-Rıza Konferansında “İmam Hasan Askeri (a.s) ve Mehdilik” Komisyonundan Bir Rapor

3.11.2022 tarihinde Kum-Perdisan İslami İlimler ve Kültür Enstitüsünde “İmam Hasan Askeri (a.s) ve Mehdilik” Komisyonu oturum düzenlendi.

İbnü’r-Rıza Konferansında “İmam Hasan Askeri (a.s) ve Mehdilik” Komisyonundan Bir Rapor

Komisyonun Raporu

3.11.2022 tarihinde Kum-Perdisan İslami İlimler ve Kültür Enstitüsünde İmam Hasan Askerî'nin (a.s) Pratik Yaşamı ve Dönemi Uluslararası Konferansı sırasında “İmam Hasan Askeri (a.s) ve Mehdilik” Komisyonu oturumu düzenlendi.

Bu komisyonun heyet başkanları Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Hüseyin İlahi Nejad, Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyit Münzir Hâkim ve Dr. Mecid Ahmedi gibi şahsiyetlerdi.

Dr. İlahi Nejad oturumun başında İmam Hasan Askeri’nin (a.s) doğum yıldönümünü tebrik etmenin yanında yaptığı açıklama, bu komisyonda yedi sunum şeklinde araştırma konusu yapılacak.

Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Ali Asgar Senaî “Gaybet Dönemi İçin Şia Toplumunun Hazırlanmasında İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Rolü” başlıklı makalesinin sunumunda şunları dile getirdi: Bu makale “Gaybet dönemi için Şia toplumunun hazırlanmasında İmam Hasan Askeri’nin (a.s) rolü nedir?” sorusunun cevaplandırılması doğrultusunda kaleme alınmıştır.

Gaybet meselesi İmam Rıza’nın (a.s) zamanı ve sonrası özel hassasiyete sahipti ve İmam Hasan Askeri’nin (a.s) zamanına kadar tarih boyunca Mehdi unvanıyla bir grup ortaya çıktı ki bu, Mehdilik meselesine nispetle farkındalığın olduğunu göstermektedir.

İmam Hasan Askeri (a.s) gaybet asrına giriş için toplumsal alt yapının oluşmasında menfi girişimlerde bulundu, örneğin Mehdilik konusunda hassasiyetlerin dikkate alınmasıyla Vakıfi, Mufevvize ve Tasavvuf gibi sapıtmış fırkalarla mukabeleye koyuldu ve kendisi Ehlisünnet cemaat imamının arkasında namaz kılması yanında bu sapık fırkaların arkasında namaz kılmayı Şialara yasakladı.

Şii kamuoyu Mehdilik meselesine geçmişten beri aşinaydı ve İmam Askerî (a.s) dönemine yaklaştıkça bu meseleyi ciddi bir şekilde takip ediyordu. İmam Hasan Askeri’nin (a.s) girişimlerinden birisi vekâlet kanalını güçlendirmek olmuştur. Gaybet asrında imamla halkın irtibatının kesilmesi kararlaştırılmıştı, dolayısıyla bu konu İmam Hasan Askeri (a.s) tarafından dikkat konusu yapılmıştı. İmam Hasan Askeri (a.s) humusu doğrudan alma gücüne sahip olmasına karşın müracaat edenleri kendi vekillerine yönlendiriyordu. Örneğin imama humus vermek için Yemen’den gelen kimleri Osman b. Said’e gönderiyordu.

İmam Hasan Askeri’nin (a.s) bir sonraki girişiminin Mehdilik konusunda genel düşüncenin eğitilmesi olduğunu dile getiren tarih araştırmacısı Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Ali Asgar Senaî sözlerini şöyle sürdürdü: İmam Mehdi’nin (a.s) doğumu ilk etapta mahremdi ve İmam Hasan Askeri (a.s) bu doğumu ilk önce yaranlarından oluşan gruba iletti ve sonra bu grubu genişletti. İmam Zaman’ın (a.s) şahsiyeti konusunda da bu şekilde davranarak aşamalı olarak İmam Zaman’ın (a.s) şahsiyetini konu etti ve sonra onun kendi halefi salihi olduğunu ve akabinde onun uzun süreli gaybetini açıkladı.

Oturumun devamında Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Mecid Ahmedi “Hz. Mehdi (a.s) Üzerindeki Tehdidin Kaldırılmasında İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Tedbirleri” başlıklı makalesinin sunumunda şu açıklamalara yer verdi: İmam Hasan Askeri (a.s) Şiaların hidayeti ve İmam Zaman’ın (a.s) korunması sorumluluğunu üstlenmişti. İmam Zaman (a.s), masumlar içinde doğumundan itibaren öldürülmesi hedeflenen yegâne şahsiyetti. İmam Hasan Askeri (a.s), İmam Zaman’ı (a.s) tanıtması durumunda öldürüleceğini biliyordu. Keza İmam Hasan Askeri (a.s) biliyordu ki: “Oğlumun korunması bir grubun sapıtmasıyla sonuçlanabilir, ne var ki çaresi yok.” İmam Zaman’ın (a.s) Gaybet-i Suğra’ya girmesiyle birlikte Şia toplumunun hepsi onun imametini kabul etti.

İlim ve Kültür Enstitüsü Yrd. Doç. Mecid Ahmedi açıklamalarına şöyle devam etti: Kuleyni ve Mes’udi’nin söylemi esasınca İmam Hasan Askeri (a.s) şehadetinden iki ay önce İmam Mehdi (a.s) ve eşini hacca gönderdi. Keza bu nakil gereğince İmam Zaman’ın (a.s) babasının cenaze namazında yer aldığını kabul etmiyoruz, çünkü var olan başka nakiller de İmam Mehdi’nin (a.s) babasının cenazesi başında bunmadığını göstermektedir ki bu da Şii inançlarının hiçbirisiyle çelişmemektedir.

Osman b. Said’den Hz. Hüccet’in (a.s) adını sorduklarında şöyle yanıtladı: Sormayınız! Biz Benî Abbas’ın teveccüh etmediği bir işi yaptık. Hatırlatılması gerekir ki o zamanın atmosferinde öylesine güvenlik tedbirleri alınmıştı ki Abbasi halifesi Mu’tazıd yirmi yıla yakın bir süre İmam Zaman’ın (a.s) peşinde olmuştu.

“Oğlunun Canının Korunması İçin İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Tedbirleri” başlığını taşıyan makalesinin sunumunda Leyla Şerifi Hanım şu açıklamalara yer verdi: Mehdilik konusunda var olan mütevatir rivayetler esasınca hükümet İmam Zaman’ın (a.s) varlığını kendisi için tehlike telakki ediyordu. Keza İmam Hasan Askeri’nin (a.s) içinde bulunduğu koşullar ve onun muhasara altında olmasının dikkate alınmasıyla İmam (a.s) oğlunun canının korunması için bir takım tedbirler almıştır ki bu tedbirler şunlardan ibarettir:

Nercis Hatun’un hamileliğinin gizli tutulması öyle ki, hatta İmam Hasan Askeri’nin (a.s) halası bile bu cereyandan habersizdi;

Oğlunun doğumunun gizli tutulması öyle ki, İmam Hasan Askeri (a.s) doğum için kimseye haber vermemiştir ve sadece doğum zamanında halası ve hizmetçilerin varlığı söz konusudur;

İmam Hasan Askeri (a.s) akîka işini kendisi yapmamış ve bu işi ashabına bırakmıştır;

İmam Hasan Askeri (a.s) kendisinden sonra özel ashabının sapıtmaması ve şaşkınlığa düşmemesi için onlara doğum hadisesini bildirmiştir;

İmam Hasan Askeri (a.s) Ahmet b. İshak Kummi gibi bazı sahabelerine oğlunu gösterip tanıtmıştır;

İmam Hasan Askeri (a.s) çeşitli zamanlarda mekân değişikliği yapmıştır;

İmam Hasan Askeri (a.s) oğlu Mehdi’nin görünmemesi için kendi isteği olmaksızın Abbasi hükümet sarayına gitmiştir;

İmam Mehdi’nin (a.s) isminin yasaklanması ve Sahip veya Nahiye-i Mukaddesi isimlerinden yararlanılması;

İmam Mehdi’nin (a.s) annesinin vasi kararlaştırılması ve vasiyetnamede oğlunun isminin zikredilmesi.

Fatıma Muhammedi Hanım’a ait “İmam Mehdi’nin (a.s) Gaybeti Kabulünün Alt Yapısının Hazırlanmasında Askeriyeyn’in Rolü” başlıklı en son makalede Fatıma Muhammedi Hanım şu açıklamalara yer verdi: Gaybet meselesinin çok özel olmasından dolayı Şiaların başıboşluğa düşmesi mümkündü ve bu sebeple İmam Hadi (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s) zamanında ve hatta Peygamber Ekrem (s.a.a) döneminde Mehdilik konusunda konuşmalara yer veriliyordu.

İmam Hadi (a.s) ve İmam Hasan Askeri’nin (a.s) siyasi etkinlikleri arasında yer alan faaliyetlerden birisi şuydu: Bazı fertleri hilafet sistemine sızdırmışlardı ve bazen sistem onların varlığından haberdar olduğunda imamlar onlara meseleyi intikal ediyorlardı. İmam Hadi (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s) gerektiğinde yararlanılması için ticari faaliyet gösteriyorlardı. Keza bu iki imam gaybet alt yapısının hazırlanması doğrultusunda çok çaba sarf etmiştir.

نظر دهید

شما به عنوان مهمان نظر ارسال میکنید.

تماس با ما

موضوع
ایمیل
متن نامه
7+8=? کد امنیتی