Ayetullah Ramazani: Kadir Gecesi Kadir Kıymet Bilme Gecesidir / Ehlibeyt (a.s) Kur’an-ı Kerim’in Dilidir
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Resmi Haber Sitesi - Ayetullah Ramazani 11.4.2023 tarihinde Reşt-Safa Camii’nde mübarek Ramazan ayının yirmi birinci gecesinde düzenlenen merasimde Kadir gecesinin kadir kıymet bilme gecesi olduğuna işaret ederek şu ifadeye yer verdi: İnsanın kadir kıymet bilmesi için kendi konumunu bilip derk etmesi gerekir.
İnsanın doğru anlamasında Kur’an-ı Kerim’in rolüne değinen Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani sözlerini şöyle sürdürdü: Çokları insanı tanıtmaya çalışmıştır, ama Kur’an’ın kuşatıcılığı ölçüsünce hiçbir kitap yoktur.
Kur’an konusunda Alman bilim adamı ve şair “Goethe” nin tabirine işaret eden Ayetullah Ramazani açıklamalarına şöyle devam etti: Goethe Kur’an’ı dünyanın idaresi için rol ifa edecek bir kitap olarak tanıtmaktadır. Ayrıca “Gustave Lebon”un “İslam ve Arap Medeniyeti” kitabında birçok kişinin bir ahlak sistemi formüle etmek istediği, ama Kur’an ahlak sisteminden daha güzel bir şey bulunamayacağını ifade etmektedir. Kur’an’ın hem ahlaki ve ideolojik sistemi hem de insan onuruyla ilgili diğer sistemleri vardır.
Kur’an insanın konumunun anlaşılması için kuşatıcı bir kitaptır. Bize şefaat etmesi için Kur’an’ı gariplikten kurtarmak istiyorsak kendimizi bu semavi kitaba yakınlaştırmamız gerekir. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) konum ve şanından birisi de ilahi ayetlerin tilavet edilmesiydi. Sırfen Kur’an’ın tilaveti ve güzel okunmasının yüce bir konumu vardır, ama toplumu kurtarıp geliştirmez. Kur’an’ın güzel okunması onun şeninden birisidir, ne var ki çok daha önemli konumu tefekkür edilip düşünülmesidir.
Akıl sahibi insan akıl ettiği zaman toplum gelişim gösterir. İnsan ve toplumu kurtaran ve dünya toplumunu idare eden şey Kur’an’ın incelikle anlaşılması ve bu semavi kitabın diliyle aşina olunmasıdır. Kadir geceleri Kur’an ve Peygamber Ekrem’in (s.a.a) Ehlibeyt’inin (a.s) gecesidir. Kadir gecesiyle Kur’an ve itretin birbirine yakınlığı tesadüfü değildir, aksine hakikat esasınca şekillenmiştir. Biz kendimizi bu iki paha biçilmez emanetin yani Kur’an ve Ehlibeyt’in (a.s) huzuruna sunmamız gerekir.
Kur’an’ı anlamak istiyorsak onun diline aşina olmalıyız. Kur’an’ın dili Ehlibeyt’in (a.s) dilidir. Peygamber Ekrem’den (s.a.a) sonra Kur’an’ın açıklayıcısı ve tefsir edicisi Hz. Ali’dir (a.s). Kuşatıcı bir tefsir sadece masum aracılığıyla gerçekleşir ve masum olmaksızın kesinlikle kuşatıcı bir tefsire sahip olamayız. Kendi değerimizi bilmemiz için insanı tanımalıyız. Peygamberler en mükemmel şekilde insanın tanıtılması için gönderilmişlerdir.